ŞİMDİ size siyasetin yalnızca makam ve sandalye olmadığını gösteren iki canlı örnek aktaracağım.
İki insan portresi.
Tesadüf bu ya son dakika tanık oldum.
AK Parti kongresinden bir gün önceydi.
Ankara Trilye Restoranı'nda karşılaştık.
Bir dostuyla baş başa öğle yemeği yiyordu.
O sırada Ankara onun ismiyle çalkalanıyordu.
"Ali Babacan'ı aday yapmıyorlar."
Bir işadamı dostumuz masamıza davetliydi. Babacan'ı görünce gitti
selam verdi.
Babacan'la göz göze geldik.
Yanımdaki gazeteci kardeşim, "Şimdi Babacan'a soru sormak isteyen
kaç gazeteci vardır?" diye bir espri yaptı.
Baktım...
Babacan o her zamanki sakin yüz ifadesiyle konuşuyordu.
Biz de gidip böyle bir günde rahatsız etmedik.
Yemekleri bitti. Kalktılar. Korumalar ayaklandı.
Doğrusu işadamı dostumuz ve biz böyle bir günde o kadar uzaktan
gelip bizi selamlayarak gideceğini beklemiyorduk.
Sonuç olarak, partisinde 'kredi notu düşmüş bir vekil' söylentisi
Ankara'yı sarmıştı...
Moral bozukluğu olabilirdi.
Türk ekonomisinin 10 yıllık başarısındaki en önemli isim olarak
"Partide kredi notu düşürüldü" dedikodularına maruz kalmıştı.