DÜN MHP kulisinden süzdüğüm son söz şudur:
Devlet Bahçeli seçim gecesinden itibaren söylüyor:
- HDP'yi tanımıyorum.
- Yolsuzluklardan hesap sorulsun.
- Cumhurbaşkanı Çankaya fanusuna çekilsin.
Bu sözlerden geri dönüş olmaz.
Yani?
Bunlar değişmez... Zorla güzellik olmaz...
FARKLI DÜŞÜNCELER
Öncelikle şunu söylemeliyim:
Bahçeli'nin bu keskin, reddedici ve kırıcı tavrı siyasete
uymuyor.
Çankaya fanusu: Cumhurbaşkanlığı için "fanus" ifadesi hiç yakışık
almadı... Üstelik halk tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanının
görev alanı için "fanus" ifadesinin kullanılması gerilimi
artırır... Şık değildir. O makamı da zedeler...
Çin oyuncağı: Bahçeli daha önce de başbakanlığı teklif eden
Kılıçdaroğlu'na siyasi sınırları zorlayacak bir ifade kullanmıştı;
"Başbakanlık dediği Çin'den ithal oyuncak mıdır" demişti.
Kılıçdaroğlu'nun bu ifadeye çok kırıldığını biliyorum...
Ve HDP faktörü: Halkın seçtiği HDP milletvekillerini yok sayması
Bahçeli'nin üçüncü kırıcı tavrıdır.
Bu üç örnek Bahçeli'nin koalisyonla ilgili olarak siyasi
psikolojisini açıkça gösteriyor.
Keskin, kırıcı, hatta üzücü...
Devlet Bahçeli'nin bu tavrı MHP yönetiminin tamamı tarafından
onaylanıyor mu?
Hayır.