KİMİ görsem soruyor:
“Başbakan kim olur?”
Bu sorunun ‘magazin’ bir tarafı var tabii.
İsimler üzerine oynanan bir ‘magazinleştirme’...
Bir nevi toto...
Ben de şu cevabı veriyorum:
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçenlerde 3’üncü havalimanına brifing
almaya gitti. İzlediniz mi?
Hayır izlemedim... Ne vardı ki?
Anlatıyorum:
Aslında her şey gözümüzün önünde. Ama biz ya görmüyoruz ya da magazin tarafına bakıyoruz.
Nasıl?
Şöyle ki: Dikkat ettiyseniz, Cumhurbaşkanı şantiyeye ilgili bakanlarla gitti. Ve bakanları yanına oturtup, uzun uzun bilgi aldı. Hatta alanın bağlantı yollarına kadar tek tek sordu. Yani işin pratiğini, ayrıntısını sorguladı. Verilen cevaplara göre yanındaki bakanları takip etmek için notlar aldı.
Gecikmeler ortaya çıktı... Sordu. Mesela alanın inşaatı ilerlese, bağlantı yolları o hızda ilerliyor mu? Metro ne oluyor? Daha onlarca soru.
Yani...
Yani Tayyip Bey orada klasik bir cumhurbaşkanı olarak oturmadı. Bir başbakan gibi... Ya da bir başkan gibi oradaydı. İşte bundan sonraki dönemin görüntüsü budur. Elbette bir başbakan seçilecek. Ama 3’üncü havalimanındaki bu görüntü nasıl bir yönetim olacağını gösteriyor. Cumhurbaşkanı icraatın pratiğinde, merkezinde, içinde olacak.
Daha net bir deyişle...