BAŞBAKAN Binali Yıldırım’la 12 saatlik bir Kıbrıs
gezisindeyiz...
Adaya alçalırken Akdeniz’in fırtınalı dalgaları kıyıları
dövüyor.
Kıbrıs’la ilgili izlenimlere geçmeden önce, Başbakan Yıldırım’ın
dönüş yolunda yaptığı açıklamaları aktarıyorum.
Başlıklar halinde özetlersem...
Azınlık meselesi:
- Rum kesiminin baştan beri niyetinde samimiyet yok.
- Düşünün ki hâlâ Türk tarafı azınlık diye düşünülüyor. Eğer Türk
tarafını azınlık diye düşünürseniz iki toplumlu, eşit, adil bir
yönetimi nasıl kuracaksınız?
Enosis gerilimi:
“Bütün meseleler konuşuluyor sonra bir bakıyorsun adamlar Enosis’i
meclis kararı haline getiriyor. Bu ne demek? Her şeyi
kilitliyor.”
Çözüm mecburiyeti:
“Her şeye rağmen çözüme, ne pahasına olursa olsun çözüme mahkûm
değiliz. Bu, şehitlerimizin ruhunu yaralar.”
KIBRIS’A VİZE İLE Mİ GİRECEĞİZ
Başbakan çözüm sürecinde çok temel bir sorunu da şöyle
aktarıyor:
“Diyelim ki yarın çözüm bulundu. Kıbrıs 27 AB ülkesinin içine
girecek. Şimdi Türk vatandaşları Kıbrıs’a Schengen vizesi ile mi
girecek? Bunlar çözüm bekleyen konulardır. Bu konularda mesafe
alınmış değil.”
Başbakan Binali Yıldırım’ın bu açıklamaları adadaki gerçeklerle
birleşince çok kritik sonuçlar yaratıyor. Öncelikle şunu
söylemeliyim:
- Rum kesimi Türk tarafına karşı bir “diplomatik şımarıklık”
içinde.
- Aynı zamanda hâlâ Kıbrıs Türklerini bir azınlık olarak
görüyorlar...