BİRİNCİ SAHNE
5 kız... İki erkek...
Gaziantep’ten İzmir’e göç ediyorlar... Tek göz evde 7 çocuk. Para yok. İş zor...
Baba zorlanıyor.
7 kardeşin içinde bir tek Arzu... Çok çalışıyor. Zehir gibi...
İlkokulu birincilikle bitiriyor.
Ama geldiği yerde kızları okutmuyorlar ki...
Baba “Bir işe girsin” diyor.
Arzu gece yarısı yorgan altında gizli gizli ağlıyor.
Okumak istiyor. Nedense hâkim olmak istiyor.
Öğretmeni babaya gidiyor:
“Kıymayın Arzu’ya bu kız okuyacak. Ben masraflarını hallederim” diyor.
Ama hayır...
Arzu’yu bir ayakkabı fabrikasının tezgâhına veriyorlar. Paketlemeye.
Tezgâha bile boyu yetişmiyor Arzu’nun. Sandalyenin üstüne çıkıp çalışıyor.
İKİNCİ SAHNE
Ayakkabı fabrikasının sahibi Mustafa Akkaşlı’nın bir türlü çocuğu olmuyor.
Bütün hayali bir çocuk.
Sonunda bir evlatlık alıyor. Ama kader bu ya... Evlatlık da havuzda boğuluyor.
Bu defa Mustafa Bey boğulan çocuğunun ağabeyini evlatlık alıyor.
İşte tam o gün 12 yaşındaki Arzu fabrikada işe başlıyor.
Arzu tam 19 yıl orada çalışıyor.