EZELİ ve kanlı bir geçmişten sonra çekiliyor bu fotoğraf.
Savaş yıllarından, hesaplaşmalardan, ırkçı nefretin kasıp
kavurduğu bir tarihten sonra çekiliyor bu fotoğraf...
Türk ve Rum liderler Kıbrıs barışını konuşuyor. 40 yılın hatırına
bir kahve içimiyle...
İki seçilmiş lider... Akıncı ve Anastasiadis... Arkalarında halk
desteği...
Demokrasiyi, bir arada yaşamayı ve birbirini anlamayı
konuşuyorlar...
Doğrusu bu fotoğrafı görünce öyle özendim ki...
Aynı günlerde Türkiye'de yine bir kamplaşma hazırlığı seziyorum...
Bazıları Meclis Başkanlığı seçimlerinde CHP'ye destek vermediği
için MHP'ye kızıyor. Bazıları kendi istediği koalisyon formülünü
desteklemeyenlere ateş püskürüyor.
Herkes kendi istediği koalisyonun alkışını arıyor...
MHP halkoylarıyla seçilmiş HDP'yi tanımıyor...
İşte o nedenle takılıp kalıyorum bu fotoğraftaki demokratik
olgunluğa.
Kimse kimseye, "Sen tuzak kuruyorsun... Aklında fitne var... Gizli
gündemin var" demiyor.
Yalnızca konuşuyor...
Bir kahve içimi...
İnsanlığın 40 yıllık hatırı gibi...
Kıbrıs'ta Türk ve Rumlar ortak bir Kıbrıs yönetiminde
birleşebilirler...
Ya da yine kriz çıkabilir.
Ama her durumda da önemli olan, demokratik olgunlukla
konuşabilmektir. Zaten özlediğimiz şey nedir ki?
Eğer ötekini, farklı olanı anlama kültürü yoksa, demokrasi nasıl
gelişecek? Birbirimizi anlamayı ne çok özledik...