HAİN darbe girişimi gecesi...
Saat 23.45...
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden Nurol Holding’e acil bir telefon geliyor.
Özel Harekât komiseri, Nurol Makine Genel Müdürü Engin Akyol’a şöyle diyor:
“Bizim için ürettiğiniz ‘Ejder’lerden fabrikanızda bitmiş olan var mı? Varsa acil istiyoruz..”
Engin Bey şokta.
O sırada ihanet şebekesi Ankara’yı havadan vuruyor. Jetler alçaktan uçuyor.
Çankaya Köşkü ile Beştepe Külliyesi üzerinde ihanetin helikopterleri ateş açıyor.
Polis uçaksavarlı sağlam zırhlıya ihtiyaç duyuyordu.
Engin Bey, “Hemen bakıp size dönüyorum” diyor.
Ve anında Nurol Holding Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Çarmıklı’yı arıyor.
Bundan sonrasını Çarmıklı’nın ağzından dinleyelim:
“Gece yarısı telefonum çaldı... Nurol Makine Genel Müdürü Engin Bey... Heyecanlı bir sesle şöyle dedi:
- Efendim Emniyet Genel Müdürlüğü’nden aradılar... Elimizde Ejder aracı var mı diye soruyorlar. Ama kim kimdir anlamadım. Ne yapalım?
- Engin Bey, isteyenler darbeciler değil, darbeyi önlemek isteyenler, öyle değil mi?
- Evet efendim.
- Peki, fabrikada Ejder var mı?
- 10 kadar var.
- Hemen verin. Gelip alsınlar.”
Bu konuşmadan sonra Engin Bey acilen Özel Harekât merkezini arıyor:
- Elimizde 10 Ejder var. Gelip alabilirsiniz.
10 dakika sonra Özel Harekât polisleri Nurol’un fabrikasındaki son model zırhlı araçları alıyor.