BUGÜN Suriye ve Irak'ta olan şudur. "Kara sınırlarımızda sıkıştırıyorlar, denizlerimizde boğuyorlar.."
Nasıl mı?
Anlatayım...
Rahmi Koç’un amatör denizciliğimize yaptığı katkıları herkes biliyor.
Şimdi Koç Üniversitesi’nin desteğinde bir Denizcilik Forumu oluşturuldu.
Başına da çok değerli bir denizci olan Amiral Cem Gürdeniz geldi.
Gürdeniz, kitapları ve araştırmalarıyla Türk denizciliğine çok önemli şeyler katıyor. O da benim gibi, “tarihte bütün büyük devletlerin deniz gücüyle yükseldiğini” söylüyor.
Keşifler, yeni ufuklar, yeni buluşlar ve icatlar denizci devletlerin ortak özelliğidir.
Denizcilik Forumu bugüne kadar 26 çalıştay düzenledi.
1 Kasım’da Rahmi Koç Müzesi’nde çok önemli bir konferans daha var.
“Sadun Boro rotasında Türk amatör denizciliğinin 21’inci yüzyıl vizyonu.”
Dün Gürdeniz’le bu konferans ve denizcilik üzerine konuşurken, son yazdığım yazıları hatırlattı.
Özellikle de “Neden bir Denizcilik Bakanlığımız yok” sorusunu.
Gürdeniz’e dedim ki:
“Dünyanın en güzel denizleriyle çevriliyiz. Ama bu denizleri nasıl yöneteceğimizi bilemiyoruz.”
“Evet” dedi Cem Bey ve devam etti:
“Çevre Bakanlığı’ndan Orman’a, Jandarma’dan Tarım Bakanlığı’na kadar o kadar çok sorumlu var ki. Yönetmek mümkün değil.”
- Peki neden bir denizcilik bakanlığı kuramıyoruz?
- Kurduk aslında Fatih Bey. Çok ciddi bir çalışma yaptık. O dönem (1999) bütün dünyayı inceledik. Ve siyasi otoriteye bir öneri götürdük. Denizcilik bakanlığı kurulması için... Dönemin Başbakan’ı Sayın Ecevit imzaladı. Bütün bakanlar imzaladı. Ama bir tek bakan imzalamadı. O yüzden kurulamadı.
- Çok merak ettim. İmzalamayan bakan kimdi?
- Kemal Derviş imzalamadı. Ve denizcilik bakanlığı kurulamadı.
Doğrusu şaşırdım.
- Kemal Derviş neden denizcilik bakanlığına karşı çıkar ki...
Gürdeniz ilginç bir cevap verdi: