ÖNCE şunu yazmalıyım:
“Öteki dünyada cennete gitme vaadiyle... Bu dünyayı cehenneme çevirenler... Korkutamayacaksınız... Başaramayacaksınız...”
Şimdi yazıya geçebilirim.
Ankara’nın diplomasi koridorlarında ‘tatlı bir heyecan’ var.
Diplomasinin en güzel anı...
Krizlerin bahara döndüğü andır ya...
Sözün kesilip tıkandığı yerden, yeni sözler filizlendiğini görmek...
Türkiye’de olan budur.
İsrail’in ardından Rusya ile normalleşme geliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mektubu ve ardından Putin’in sıcak cevabı...
Dün diplomasi koridorlarındaki o tatlı havayı soluyan bir diplomat dostuma sordum:
Ne kadar hızlı gelişti, değil mi?
Cevap:
Size öyle geliyor. Diplomasi denizaltı gibidir. Gittiği mesafeyi ancak su yüzüne çıkınca anlarsınız. Biz ortak menfaatler denizinin en dibine dalarız.
Peki nasıl oldu:
Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ortak menfaatler konusunu değerlendirdi. Biz de derine dalıp çalıştık. Bakın mesela...