DİYARBAKIR
O diğerlerinin önünde duruyor...
Diyor ki:
“Beni hatırladınız mı? çok uzun yıllar önce ... Bakanı ...’nın
korumasıydım.”
Sonra devam ediyor:
“Biz sizi biliyoruz. Memleket sevginizi biliyoruz... O yüzden sizi
görmüşken anlatayım dedim.”
- Buyur kardeşim...
“Benim artık emekliliğim geldi. Birkaç ay sonra emekliyim. Ama
arkamdaki bu gençler var ya...”
O sırada arkasında duran çocuklara bakıyorum.
Çakı gibiler. Hazır olda bekliyorlar.
Üzerlerinde çelik yelekler, bombalar, mermiler... Tam bir savaş
hali...
Nasıl gençler... Nasıl mağrur ve mazlumlar.
O anlatıyor:
“İnanın daha bir hafta oldu üzerimizden çelik yeleği çıkarmadık.
Sürekli hazır, operasyon, çatışma, pusu, bastığımız yerde bomba var
gibi yürüyoruz. Sakın yanlış anlamayın... Bu memlekete canımız
feda... Bu çocukların teröristle çatışmaktan en ufak şikâyeti yok.
Bayrak için ölümüne yaşamak bize gurur verir.”
O sırada çocuklara bakıyorum... Çevik kuvvet polisleri...
Gözlerinin içi parlıyor... O kadar masum ve o kadar tevazuyla
duruyorlar ki...
Sanki üzerlerindeki savaş giysisi değil de tatil kıyafetiymiş
gibi.
Fotoğraflarını çekip size göstersem...
Birer kahramanlık abidesi gibi afiş yapıp kalplerinize
asarsınız.
Savaşmışlar, savaşıyorlar... Ölümle burun buruna yaşadıkları o
kadar belli ki...
Ellerinden anlaşılıyor.
Tüfeğinin tetiğine doğru uzanmış işaret parmaklarından
anlaşılıyor...
Korkusuz bakışlarından anlaşılıyor...
O çocukların gözlerine baktıkça tüylerim diken diken oluyor...
Evlatlarımız...
Kim bilir kimin nişanlısı...
Kim bilir hangi ananın kuzusu...
Dokunsalar ağlayacağım...
Belki bu çocuklardan birisini arasam yarın bulamayacağım.
Ama öyle bir yaşam enerjileri var ki...
3600 EK GÖSTERGE
O devam ediyor:
“Emekli olduğumuzda çok az bir ikramiye alıyoruz. Halbuki bize 3600
ek gösterge sağlansa... Biz de biraz olsun rahatlayacağız. Ama
sakın yanlış anlamayın. Bu olmasa da bu memlekete hepimizin canı
feda...”
Tutulup kalıyorum. Bir cevap vereceğim, veremiyorum...
O çocukların o bakışları hıçkırık olup boğazıma düğümleniyor.
O vatanseverlik... O sadakat ve masumiyet...
Sonuçta istedikleri çok fazla bir şey değil. Biraz maaş artışı...
Emeklilikte çocuklarının geleceğine bir katkı...
“Tamam diyorum... Şimdi Başbakan gelecek. Bir fırsatını bulup
anlatsanız... Bunda çekinecek bir şey yok.”