Ben bu görüşmeye “son nokta konuşması” diyorum.
Yani “son noktayı koyan” bir konuşma.
Çünkü bu konuşmadan sonra Türkiye ya ABD’yle birlikte ya da kendisi Suriye’nin kuzeyinde planlanan “güvenli bölge” için harekât yapacak.
Gerilim var mı?
Elbette var.
Ama Türkiye’nin de kendi bekası için kararlılığı var.
Artık bu coğrafyada kendi içine kapanarak, sahadan uzak kalarak masaya oturmak ya da sonuç alıcı diplomasi yapmak mümkün değildir.
O nedenle Erdoğan-Trump görüşmesinin sonunda soru işareti ya da virgül beklemiyorum.