ARİF Keskiner'in Sıraselviler'deki 'Çiçek Bar'ı, Türk
sinemasının hiç yazılmayan senaryosudur.
Salonu olmayan loş bir perdeydi Çiçek Bar...
Kimler yoktur ki...
Orada tanışmıştık Tarık’la.
Sevgili Nebil Özgentürk’ün dost sohbetinde...
Arif o zaman anlatmıştı Tarık’la ilk öykülerini.
Sonra çok fazla birlikte olmadık. Kimi zaman aynı düşüncede de
değildik...
Ama ne zaman birbirimizi görsek. 40 yıllık dost gibi sohbete
başladık.
Tarık öldü ya...
Şimdi herkes bir şeyler anlatacak.
Ben Çiçek Arif’e sordum.
Dedim ki...
- O gün ne güzel anlatmıştın. Bir şeyler yazar mısın?
Yazdı...
ÇİÇEK’İN KALEMİNDEN
“Her şey Yavuz Özkan ile başladı.
Yavuz, güzel bir senaryo hazırlamıştı.
O güne göre ‘olamaz’ bir projeydi.
Olmazlığı, oyuncularından kaynaklanıyordu.
Çünkü filmde Cüneyt Arkın ve Tarık Akan oynayacaktı.
Tarık projeyi çok beğenmişti. Senaryoyu Cüneyt’e götürdü.
Filmin iki kahramanı vardı. Biri sendikacı diğeri lümpen bir
işçi.
“Al bunu oku. Hangi rolü istersen onu sen oyna. Ötekini ben
oynarım.
Filmi de ortak yapacağız” dedi. Cüneyt sendikacıyı seçti. Tarık’a
lümpen işçi kalmıştı.
Cüneyt, Tarık, Yavuz ve ben bir ortaklık kurduk.
Tarık aylarca lümpen işçiyi oynamak için Vasıf Öngören ile
çalıştı.
Sonunda filmi çektik.
Herkes ‘Hababam Sınıfı’nın ‘Damat Ferit’inden işçi mi olur diye
bakıyordu.
Sonunda Tarık istediğini yapmış, gerçek bir oyuncu olduğunu bu
filmle ispatlamıştı.