İÇİMİZ yanıyor ya...
Öfkeliyiz ya...
Sürekli benzeri bir mesaj geliyor okurlardan:
“Neden şu Kandil Dağı’na gidip, PKK kamplarını yerle bir etmiyoruz.
Yetti artık...”
Arkadaşlar!
Kandil Dağı İran ve Irak arasındadır.
İki ülkeye yayılan bu dağların uzunluğu 1.500 kilometreyi
bulur.
Yüksekliği 3.500 metredir.
Yani öyle Uludağ gibi bir yer değildir.
Vadileri, buzulları... Sayısız mağaraları...
Bir ucundan bir ordu soksanız, diğer ucundan çıkamazsınız.
Böylesine belalı bir coğrafyadır.
ASIL MESELE
Kandil’e operasyon yapmak yerine şunu da sorabiliriz:
- Bağdat yönetimi nasıl bir devlet yönetimidir ki... Kendi
dağlarında dünyanın en kanlı örgütünü barındırıyor. O kanlı örgüt,
gün geçmiyor ki komşusu Türkiye’de kan döküyor.
- Buna karşılık Bağdat yönetimi Kandil’deki teröristlere karşı bir
önlem düşünecekken, Gidip Türk askerinin varlığıyla uğraşıyor.
Asıl soru bu değil midir?
SİLAHLARIN KAYNAĞI
PKK bu bombaları, silahları nereden buluyor?
PYD ve PKK, IŞİD’e karşı savaşarak ABD’nin desteğini almış
durumda.
Destek de öyle hafif bir destek değil. Silah, mühimmat ve siyasi
yapılanma desteği. Bunun için Erbil’de yapılan toplantıları
biliyoruz.
PYD kantonları, sivil siyaset karşısında tabanını kaybeden ve
giderek silikleşen PKK’yı yeniden canlandırmıştır.
ABD İLE RUSYA ANLAŞIRSA
ABD’nin Irak ve Suriye üzerinden Akdeniz’e açılan bir Kürt kanton
bölgesi planı olduğu artık biliniyor.
Peki buna karşı durması beklenen Rusya ne yapacak?
Karşılığında, Suriye’deki deniz askeri üslerini sonsuza kadar
kullanma hakkını alan Rusya, elbette bu duruma karşı sessiz
kalacak. Büyük bir paylaşımdır bu. Doğu Akdeniz sınırları üzerine
bir paylaşım.