İSTİKLAL Caddesi'nde o alçaklık patladığında...
Ben Haydarpaşa’da bir hayalin tarihi toplantısındaydım.
Asya’yı Avrupa’ya denizaltından bağlayan Avrasya Tüneli...
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a tünelin brifingi veriliyordu.
İki yaka bağlanmıştı...
Uzaktan bakınca, haritadan görünce anlaşılmıyor.
Denizin 25 metre altına inen o dev matkaplar... O basınç altında çalışan dalgıçlar...
Devasa borular, tüneller... İnanılmaz bir teknoloji...
Dünya çapında bir proje.
Üstelik tam o tarihi gurur yaşanırken geldi acı haber.
Brifingin sonuna gelinmişti...
Binali Bey teşekkür ettikten sonra bir hayalin nasıl gerçek olduğunu anlattı:
“2004 yılıydı. Atatürk Havalimanı’na inmiştim. Oradan arabayla Yenikapı’ya doğru giderken, Boğaza baktım ve bir hayal kurdum. Neden iki kıtayı deniz altından bir tüp geçitle bağlamayalım?... O gün hayalini kurduk. Tayyip Bey “Hadi” dedi. Ve işte şimdi o hayal bir proje olarak gerçekleşiyor...”
Brifing salonu heyecanlıydı. Mühendisler oradaydı. İşadamları orada... Bürokratlar orada...