DÜNKÜ yazımın başlığı şöyleydi:
"Dağlarda bir kız var!
Eğer o barajı geçerse."
Balkan şampiyonumuz Esma'nın Palandöken dağlarında olimpiyat
barajını geçmek için nasıl çalıştığını anlatan bir yazıydı...
"Bunca memleket meselesi" arasında birçoğunuza önemsiz
gelebilirdi.
Ama ben önemsedim..
Ve daha da önemlisi...
Ogan Barın bu yazımla ilgili olarak bir yorum gönderdi...
Barın diyor ki:
"Memleketteki olaylardan dolayı algımız o kadar etkilendi ki,
başlığı okuyunca dağdaki kızı PKK'lı, barajı geçmeyi de seçim
barajı zannedip söylenmeye başladım. Meğer sporcu kızdan
bahsediyormuşsunuz. Allah iyiliğinizi versin."
İşte geldiğimiz durum budur...
Dağ denilince akla PKK geliyor... Dağdaki kız denilince
militan...
Baraj denilince de... Seçim barajı...
Barın'a bu yorumu için teşekkür ediyorum... Çünkü gerçeği en saf
haliyle özetledi.
Ne yazık ki algı yelpazemiz bu hale geldi...
O suçlu, bu suçsuz, kabahat şunun... Ya da bunu demekle
bitmiyor.
Yaklaşık 30 yıldır bu devlet kendi dağlarını bombalıyor...
Kendi toprağı olan Cudi'ye Türk bayrağı dikmeyi maharet sanan bir
dönemden geçiyoruz...
Bırakın gündelik hayatımızı, gündelik kavramlarımızı teslim alıyor
terör.
Dilimizi tıkıyor, kelimelerimizin anlamlarını teslim alıyor...
Ogan Barın'ın yorumu budur aslında...
Ve asıl korkulması gereken yerdir...
Evlatlarımızla birlikte, kavramlarımızın da teröre kurban
gitmesi...