NE oldu o tehditler..
Putin’in, “savaş çığlıkları...”
Moskova’nın, “ambargo tehditleri”...
Putin’in, “afra, tafra” ve “yakıp yıkma” nutukları...
“Türkiye’ye dünyayı dar edeceğiz. İş dünyasını çökerteceğiz”
sözleri.
Ankara’ya karşı açılan kampanyalar...
Türk işadamlarına yasak koyup PYD ve HDP’ye temsilcilik açan Putin
niye birden sessizleşti?
Nükleer tehditler...
Boğazdan geçen savaş gemisindeki o roketli Rus askeri nereye
gitti.
Gerek kalmadı artık...
Ateşkes imzalandı...
Böylece...
Hem Esad rejimi meşrulaştı.
Hem Rusya’nın Suriye’deki deniz ve hava üsleri meşrulaştı.
Hem de nobetçi silah güç olarak PYD meşrulaştı...
Böyle olunca da Putin’in “stratejik öfkesi” son buldu.
Demek ki bütün bunlar, bu afra tafra, bu “ihlaller”, bu silah
göstermeler hep o “işgal oyunu”nun parçasıymış...
Biz bunu zaten biliyorduk.
Kırım’da, Ukrayna’da benzerini görmüştük.
Aniden coşan Putin...
Hep aynı şeyi yapıyor. Dünyaya ölümü gösterip sıtmaya razı
ediyor.
Buradaki “sıtma” Suriye’de elde ettiği deniz ve hava
üsleridir...