İKİ sorum var:
1) Yalnızca savaştan mı kaçıyorlar sanıyorsunuz?
2) Ve neden aynı yöne gidiyorlar?
- Kafa kesen zorbalardan kaçtıkları kesin.
- Esad baskısından, işkencesinden kaçtıkları kesin.
- Ama bir şey var ki...
Yıllar evvel Şam'a, Halep'e gittiğimde görmüştüm.
Bir şey var ki...
Fakirlikten... Açlıktan... İşsizlikten kaçıyorlar...
Gördüğüm şey sokaklarda, kahvelerde öylece oturan, işsiz, parasız,
umutsuzluktan yüzleri kararmış delikanlılardı.
Onların ev içlerine kapanmış eşleri, anneleri, çocukları...
Şimdi fırsat buldular... Bir umut yakaladılar...
Kaçıyorlar...
Yani zaten kaçmaya ayarlıydılar. Zulümden kurtulamıyorlardı...
Açlık ve sefillik halinde üzerlerine kapanmış Esad diktatörlüğünün
dikenli telleri yırtılınca...
Kaçmaya başladılar...
Tıpkı Afganistan'daki gibi... İran'daki gibi...
Peki neden Batı'ya kaçıyorlar?
Mesela İsveç'ten, Almanya'dan daha yakın emirlikler var... Ya da
Arabistan...
Oralara gitmiyorlar...
Zaten ne emirlikler ne de Suudi Arabistan'ın pek umurunda değil bu
insanlar...
Türkiye'ye... Batı'ya... İş bulmaya... Demokrasiye... Özgürlüğe
kaçıyorlar...
Kimse Afganistan'a gitmiyor... İran'ı hayal etmiyor.
Batı'ya hücum...
Ölümüne bir kaçış bu...
Hayatlarını, çocuklarını ölüme atan bu insanların kaçışları bize
bir ders olmalı.
Demokrasinin, özgür düşüncenin, Avrupa Birliği projesinin önemini
anlamak için çok acılı bir ders olmalı...