ARTIK göstere göstere yapıyorlar...
İşte Mardin Cevizli karakoluna yapılan bombalı saldırı.
Tonlarca bombanın yüklendiği kamyon kime ait.
DBP’li Mazıdağı Belediyesi’ne...
Belediye Başkanı da hemen açıklamayı yapıyor:
“Kamyon çalınmış...”
Kim inanır buna?
Sonra bakıyorsunuz, o hain saldırıyı yapan teröristler iki araçla
oradan uzaklaşıyor.
O araçlar kime ait?
Onlar da Mardin Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı’nın
işlerini yapan firmaya ait.
Yani...
Mazıdağ Belediyesi’yle vuruyorlar.
Mardin Belediyesi’yle kaçıyorlar.
LOJİSTİK MERKEZ
Şurası açık ki, Güneydoğu’daki bazı belediyeler, teröre insan
kaynağı sağlıyor.
Teröriste lojistik destek sağlıyor.
Kazılan hendeklerde bunu gördük.
Ambulanslarda gördük.
Terörist cenazelerinde gördük.
AKTÜTÜN ÖRNEĞİ
Bomba yüklü kamyonun Mazıdağı Belediyesi’ne ait olduğunu okuyunca
aklıma geldi.
Aktütün Karakolu’na yapılan bu kaçıncı saldırıdır?
Yıllardır o karakolda kaç şehit verdik.
O yollara kurulan tuzaklarda, kaç kahraman vatan evladı şehit
oldu?
Her saldırıdan sonra nasıl kurtuldu o hainler?
Yaralıları nerede tedavi oldu?
Tıbbi malzemeleri nasıl buluyorlardı?
Burası artık net...
Belediyelerden, yerel yapılardan destek alıyorlardı.
SEÇİLMİŞ BAŞKANLAR
Şimdi diyebilirsiniz ki:
“Halkın seçtiği belediye başkanlarına bunu yapamazsınız?”
Tamam da arkadaş!
Halkın seçtiği belediye yönetimleri, benim askerimi, polisimi,
öğretmenimi, doktorumu, gencecik vatan evlatlarını katleden
teröristlere lojistik destek sağlıyorsa...
Bunun demokrasiyle ne ilgisi olabilir?
Gencecik çocuklar gidiyor... Hayatlar sönüyor...
Buna suç ortağı olan, lojistik destek veren belediye varsa
elbette hesabını verecektir.
HDP BİR AN ÖNCE BİR KARAR ALMALI
Artık her şey su yüzüne çıkıyor.
Kandil’in Türkiye’deki demokratik gelişmeleri sabote eden
taşeronluğu ortada.
HDP ya da DBP, bu sabotaja lojistik destek veren yapılara karşı bir
tavır almalıdır.
Artık açıktan PKK’ya “Silahla olmuyor” demelidir..
Zaten konuştuğum aklı başında HDP’liler açık açık söylüyor:
- Silahla nereye varacaksın.