ÖNCEKİ gün sabah saatlerinde ajanstan bir haber geçti.
Öyle, ‘Flaşşş... Flaş....’ diye geçen bir haber değildi bu.
Haber şu:
“Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik eylem için keşif yapan 4
kişi, Şırnak, Mardin, Yalova ve İstanbul’da düzenlenen
operasyonlarla yakalanarak gözaltına alındı.”
Sıradan bir polis haberi gibi görünen bu haberin detayına bakınca,
bunun öyle basit bir, ‘yakalama olayı’ olmadığı anlaşılıyor.
Okumaya devam edelim:
“PKK/KCK terör örgütü tarafından verilen talimatlar doğrultusunda
geçen ağustos ayı içinde Kuzey Irak bölgesi bağlantılı kişilerin
Kocaeli’ne geldiği, eylem için keşif yapıp fotoğraf çektikleri,
çalışmalarını yaparak terör örgütüne verdikleri tespit edildi.”
Dikkat edin.
Geçen ağustos ayında Kuzey Irak’tan giriş yapıyorlar.
Kocaeli’ne geliyorlar... Orada istihbarat topluyorlar.
Fotoğraflarla yer tespiti yapıyorlar.
Kim bilir kaç kez İstanbul’a gidip geliyorlar. İstanbul’da hedefler
belirliyorlar.
Bilgi toplayıp canlı bomba için terör örgütünün elamanlarına
aktarıyorlar.
Ve sonra patlatıyorlar.
Beşiktaş’ta böyle oldu. Ankara’da da.
Başka türlü böyle bir organizasyon mümkün değil.
Belli ki uzun uzun istihbarat yapmışlar. Lojistik destek
almışlar.
Kim bilir başka hangi bombalama eylemleri için benzeri istihbaratı
yaptılar.
Biz doğal olarak patlayan bombaları, giden canları biliyoruz.
Onlar için ağlıyoruz.
Ama bir de ölümden dönen hayatlar var.