Önce şunu söylemeliyim...
Kaşıkçı olayını soruşturan, inceleyen MİT’ten polise, Adli Tıp Kurumu’na kadar herkesi kutluyorum.
- Onların arkasında duran başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan olmak üzere, siyasi iradeyi alkışlıyorum...
Ama sonuçta çok üzgünüm.
Bu pazar, şehrimizde parçalara ayrılmış bir insanın hayaleti dolaşıyor...
Konsolosluktaki o anlar... Zavallı Kaşıkçı’nın katledilmesi... Kılıçla infaz edilmesi...
Parçalara ayrılması...
Bir kâbus gibi üzerime çöküyor...
Acaba diyorum... Bu bir infazsa... “Videoya çekip göndermişler midir?”
Belki de canlı izlettiler...
Hadi canım, bu kadar da olmaz demeyin...Bu pervasızlık ve bu ego her şeyi yaptırabilir...
KRAL ÇIPLAK
Krala gelince... Arabistan krallığının açıklamasının özeti şudur:
“Kaşıkçı’yı konsoloslukta öldürdüler. Ama ben talimat vermedim...”
Çünkü krallık açıktan şöyle diyor:
“Riyad’dan gelen şüpheli ile Kaşıkçı arasında kavga çıktı. O sırada öldü...”
Peki o şüpheli kim?
- Muhtemelen krallığın istihbarat ya da infaz subayı...
Şimdi bütün dünya bu yalana inanacak mı?
Siz inanacak mısınız?
Düpedüz, muhalif bir gazeteciyi katletmiş, parçalayıp götürmüşler...
Modern insanlık tarihinde böyle bir olay ilk kez yaşanıyor?
Bu pervasızlığı, bu egoyu, bu ilkelliği, petro/dolardan gelen bu sahte krallığı şimdi insanlık, acaba tarihinin neresine yerleştirecek...
Ve Kral bir de diyor ki:
“Şüpheliler mahkemede yargılanacak...”
Yani kurbanları hazırlıyor...
Veliaht Prens’in infazcı subayı Mutreb... Baş şüpheli ve kurban da bu...
Sonra mesele kapansın. Aman krala uzanmasın... Kim bilir Suudi Arabistan’da kimler, hangi muhalifler bu şekilde yok oluyor...
Dünya görmüyor... Göremiyor...
ABD Başkanı Trump’ın o fotoğrafını hatırlayın... Suud Kralı’yla ışıklı dünya üzerine el bastıkları o fotoğraf var ya...
360 milyar dolarlık silahı sattığı zaman...
Bakalım şimdi o fotoğraf insanlık vicdanında nasıl bir kareye dönüşecek?
ASIL SORU
Aynı soru devam ediyor:
- Dünya şimdi ne yapacak?
- Hangi dünya...
Arkadaşlar!..
Dünya bu felaketi zaten görmüyor muydu?
- Adalet diye kılıçla kafa kesen bu düzeni...
- Bırakın kadınlara oy hakkını, araba kullanmaya bile izin vermeyen bu zihniyeti...
- Gece sokakta dolaşırken insanları değnekle ittiren... Müziği yasaklayan. Eğlenceyi kıstıran...
Kralın emriyle köleleşmiş bu toplumu dünya görmüyor muydu?
Evet...
Milyarlarca dolarlık silah aldığı sürece görmüyorlardı..
Suud prensleri milyarlarca dolarlık şahsi portföylerini o bankalarda tuttuğu sürece duymuyorlardı...
Petrol payı aktıkça dilsizdiler...
Peki şimdi ne olacak?
Asıl soruya geliyorum...
- Arkadaşlar BM’nin açılımı nedir?
- Niye kurulmuştur?
Açılımı basit... Birleşmiş Milletler...
Amacı, dünya milletlerine huzur, refah ve barış sağlamak...
Dikkat edin...
Birleşmiş devletler değil... Milletler...
Peki seçimle gelmeyen bir iktidar dünya milletleri nezdinde, kendi milletinin iradesini temsil edebilir mi? Elbette hayır...
Birleşmiş devletler olsa anlarım...