KORE Cumhurbaşkanı Ankara'ya geldiğinde bir sahne gözümün önünden gitmiyor...
Protokol yolu boyunca, Çankaya Köşkü'ne kadar bir Kore bayrağı,
bir Kore markası asılmıştı...
Samsung bayrağı... KİA bayrağı (Özellikle flama demiyorum)... LG...
Hyundai bayrağı...
Her marka o ülkenin sınır ötesi başarılarını simgeliyordu.
Doğrusu çok özenmiştim.
Öyle ya...
Artık bu çağda büyük devletler markalarıyla tanınıyor...
Barcelona futbol takımının amblemi Katalan ya da İspanyol
bayraklarından daha az tanınır değil, belki daha çok bilinir.
Apple'ın ısırılmış elma figürünü düşünün.
İngilizler Andy Murray'ı tenis kortlarının çok ötesinde bir marka
olarak görür.
Artık markalar, bayrakların sınır ötesi temsilciliğine ortak
olmuştur. Hatta devralmıştır.
Yerel rekabetlerin tıkandığı bir çağda, global yarışlar öne
çıkmıştır.
Yani artık ülkeler yalnızca bürokratik beklentilere göre atanan
diplomatlarla değil...
Sınır ötesi markalarıyla boy gösteriyorlar...
O yüzden soruyorum:
- Acaba bizim sınır ötesi kaç dünya markamız var?
İKİ GÜZEL HABER
Türkiye son dönemde özellikle inşaat alanında uluslararası
rekabette büyük işlere imza attı.
Bunca sıkıntının arasında güzel bir haber geldi.