ÖNCEKİ gün bir annenin çığlığını konuk etmiştim...
"Özel durumu" olan çocukların anne-babaları adına aramıştı.
Şu cümlesi içime işlemişti:
"Oğlum bu okulda arkadaşın ne demek olduğunu öğrendi, sayı ne
demek, harf ne demek algıladı. En önemlisi bakmayı, görmeyi ve
yorumlamayı öğrendi. Kendine ait, evinden ayrı bir dünyası oluştu,
"Ben" demeye başladı; bunun bir engelli birey için ne kadar önemli
olduğunu tahmin bile edemezsiniz.
Bu sene ilk dördüncü yılını dolduracak olan çocukların velileri
olarak bir sonraki sene için kara kara düşünüyoruz. Başka bir okul
yok. Yani anlayacağınız MEB'in yarattığı sorunlar ile karşı
karşıyayız. 4+4+4 bize uygulanınca perişan olduk. Lütfen sesimizi
duyurun..."
Kadriye Hanım'ın bu çığlığını aynen aktardım.
Ve öğleden sonra telefonum çaldı...
Arayan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı:
"Sayın Çekirge, yazınızı okudum. Uyarınız için çok teşekkür ederiz.
Hemen Özel Okullar Genel Müdürümüz çalışmaya başladı. Yalnız Metin
Sabancı okulu için değil, bu şekilde kaynaştırmalı durumlar ve
benzeri okullar için topluca bir çözüm bulacağız. Ve bu sorunu
çözeceğiz..."
O kadar mutlu olmuştum ki...