ABDULLAH Öcalan yakalandığında idam cezasının kaldırılması
konusunda dönemin hükümeti ve cumhurbaşkanı, MİT tarafından
yaklaşık olarak şu sözlerle ikna edilmişti:
-Öcalan bizimle işbirliği yapmaya hazır. Eğer ona idam cezası verip
infaz edilirse, birden fazla PKK ile uğraşırız. Örgütte sözü geçen
bir alternatifi kaybedip belirsizliklere dalarız..
Nitekim aradan geçen onca yılda Öcalan barış sürecinin birçok
aşamasında belirleyici oldu.
Çünkü tek muhataptı...
Ama sanki şimdi durum değişiyor.
Öcalan yeni durumda 'yerel' kalmış görünüyor.
Ya da şöyle soralım:
- Öcalan'ın acaba eski etki gücü var mıdır?
Bu sorunun cevabı için son olayları farklı bir açıdan analiz etmek
gerekiyor.
Soru şu:
- Çözüm süreci bu noktaya gelmişken... Bu kadar kısa sürede alçakça
bir ölüm makinesi oluşabilir mi?
- 2 ton patlayıcıyla katliam yapan bir zihniyet, alçaklığın da
ötesindedir. Ve doğrudan Öcalan'ın inisiyatif kullandığı çözüm
sürecini dinamitlemiştir.
- Bu kadar cephane bir yabancı saldırının ipucudur.
- Belli ki Öcalan'ın barış çağrısı Diyarbakır Meydanı'nda
okunurken, dağlarda 'katliam için toprağa bomba gömüyormuş
birileri'...