Bir çocuğun yetim kalmasının zorluklarını, küçük yaşlarda anne ve babamı kaybederek yaşadım. Anne ve/ya baba kaybı kuşkusuz bir çocuğun yaşayabileceği en sıkıntılı deneyimlerden biri. Çocukluğum bu zorlukları aşma mücadelesiyle geçti. Yaşadığım sorunları aşma çabam kimsesizlere, yoksullarla, dezavantajlı guruplara yönelik sosyal çalışmalara sevk etti beni. Kendi engellerimi kaldırma mücadelem sosyal hizmet uzmanı olarak çocukların, gençlerin, ailelerin sorunlarını çözme mücadelesinin bir parçası olmama vesile oldu.
Bir yönüyle şer hayra vesile oldu, geçmişe dönüp baktığım 'da karşılaştığım engeller bugünkü hayatımın, varoluşumun kaynağını oluşturdu.
Yetimler tehdit altında!
İnsan duygusunu bilmediği sorunu anlamakta, fark etmekte zorlanır. Dünya genelinde
(Unicef ) 140 milyondan fazla çocuğun savaşlar, ya da doğal afetler gibi sebeplerle ailelerini kaybettiğini, bu çocukların hayatlarını bakıma muhtaç ve yetim olarak sürdürdüğünü gösteriyor. Uluslararası verilere göre devam eden savaşlar, çatışmalar, kuraklık, salgın hastalıklar ve kıtlık gibi nedenlerle her gün 10 bine yakın çocuk öksüz kalıyor.
Kimsesiz ve korunmaya muhtaç çocuklar madde bağımlılığı,
zorla silâhaltına alınma, insan kaçakçılığı, misyoner örgütlerin
yanı sıra organ, fuhuş ve dilenci mafyaları tarafından tehdit
ediliyor. Toplum olarak, yetimlerin yaşadığı zorlukları anlamak ve
farkında olmak, sorunlarının çözümü için harekete geçmek
sorumluluğumuz var.
Yetim Vakfı açıldı.