Hain darbe girişiminin üzerinden sekiz yıl geçti.
15 Temmuz; milletin çıplak elleriyle, tanka, topa, silaha karşı koyduğu bir destandır.
İki bin yıllık Türk tarihinde müstesna bir yeri vardır.
Dünyada da eşi benzeri yoktur. Başka milletlere direniş için ilham olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Bakınız Bolivya'da geçen ay darbeciler aynı yöntemle püskürtüldü.
Çok korkunç şeyler yaşadık. Az buz şey değil. Ordu içinde yuvalanmış FETÖ'cüler, bugün Siyonistlerin Gazze'de yaptığı vahşetin aynısını kendi halklarına reva gördüler. Emin olunuz emellerine ulaşmak için daha beterini de yapabilecek potansiyelleri vardı. Bereket millet fırsat vermedi, imdad-ı İlahi yetişti...
İşgal yıllarında gâvurun yapmadığını yaptılar. Milleti köprüde kurşuna dizdiler. Meclis'i bombaladılar.
"Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak/Boşanır sırtlara, vâdilere, sağanak sağanak" diyor şair Çanakkale'yi anlatırken... O gecenin İstiklal Harbinden farkı yoktu. Özel Harekât Dairesinde görevli 44 polisimizi parça parça...