Sedef Kabaş bir atv çalışanıydı...
Ayşenur Arslan, CNN Türk'te 'Medya Mahallesi'ni kritik
ediyordu.
İrfan Değirmenci, Kanal D'de ana haber sunucusuydu.
Metin Uca, Star'da sabah programı yapıyordu.
Şirin Payzın ve Nevşin Mengü, CNN Türk'ün tanınmış
moderatörlerindendi.
Can Ataklı, Sabah gazetesinde; Ruşen Çakır Vatan'da yazıyordu.
Mehmet Yılmaz, Aslı Aydıntaşbaş da Milliyet'in hatırlı
yazarlarındandı.
Banu Güven, NTV spikeri, Mehmet Tezkan yorumcuydu.
Zafer Arapkirli, aHaber'de çalışıyordu.
Levent Gültekin "İslamcı" Gerçek Hayat dergisinde yayın
yönetmeniydi.
Berna Laçin TRT’nin ve atv'nin "gedikli" programcılarındandı…
Örnekleri artırmak mümkün.
Saydıklarımın birçoğu sıradan vatandaşın 'nötr' bir gözle kulak
kesilip, programlarını izlediği insanlardı.
Bugün en uç noktadalar.
Merak ediyorum: Bunlar merkez medyadayken de mi böyleydi, yoksa
şirazeyi sonradan mı kaydırdılar? Ve rezillikler kuyruk acısının
yansıması mıdır?
Ne meslek etiği bıraktılar ne edep sınırı...
Sedef Kabaş'ı gördünüz. Cumhurbaşkanına en galiz şekilde hakarette
bulundu.
Diğeri "domuz, muhafazakârlardan daha insan" diye küfretti.
Bir başkası yakın geçmişte darbeciliğe soyundu.
Akıl alır gibi değil.
Muhalif kelimesi vaziyeti anlatmak için çok masum kalıyor.
Muharrem Tepeli
Bir arkadaşım telefonundan bir video izliyordu.
Sesi yüksek olduğu için kulak misafiri oldum.
Şöyle diyordu videodaki kişi:
-"Şimdi yeni birtakım projeler varmış. Bakar mısınız? Türkiye
Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı diyor ki; Türk lirasına ilgiyi
artırmak için yeni birtakım projelerimiz var. Nedir mesela şu andan
sonra, bir Türk lirasını alana bir Türk lirası bedava mı
vereceksiniz? Ne yapacaksınız? Nedir yani! Zaten Türk lirası
bağlandı, dolara endekslendi. Memlekette konut üretiyorsun, efendim
alan yabancı. Bu ülkenin milleti yokmuş gibi. Memlekette iş
veriyorsun ucuza çalışıyor diye kontrolsüz, yasa dışı kabul ettiğin
göçmen. Efendim memlekette, işletme, şirket, bilmem ne bu
cumhuriyet yüz yılda üretmiş, özel şirketler, kamu şirketleri
satmışsın yabancılara. Üç kuruşa beş kuruşa. Para nerede o da belli
değil! Arkadaş sattıysan parayı bir yere koydun. Nerede o para? O
patronlar paraları nereye götürdü kardeşim? Para nerde para?! Yok.
Aynı hikâye