Siyasetin toz duman olduğu
bugünlerde medyada yaşanan hareketlilik gündem bile
olmuyor.
Hürriyet, Kanal D ve CNN Türk
yayın yönetmenleri değişti. Çalışanlarda tenkisatlara gidildi.
Medyada kartlar yeniden karılıyor.
Sadık Söztutan Abi'nin bir tezi
vardır. Der ki: "Türk halkının yüzde 70'i sağ, yüzde
30'u soldur. Basındaki manzara ise tam tersidir. Toplumsal
çatışmalarımızın en önemli sebebi de budur."
Elbette basın özgürlüğünde
istenilen seviyede olduğumuzu söyleyemeyiz.
Ancak bu el değiştirmelerin,
koltuk
yenilemelerin "dengeleme" adımlarının
bir ürünü olduğunu düşünüyorum.
Malum, habercilikte hızla
dijitalleşme sürecine gidiyoruz. Geçenlerde Türkiye'de en çok
ziyaret edilen ilk 50 internet adreslerine baktım.
15'i bir haber sitesi. Bunların
10'u bilinen gazete, televizyon ve ajansın adını taşıyor. Beşi ise
sonradan gelişmiş.
İlk 50'de sıralama şöyle: Sabah
(4), Haber7 (5), Ensonhaber (8), Mynet (19), Hürriyet (10),
Yenişafak (13), Milliyet (14), Yeniakit (22), Sözcü (24), Sporx
(25), Star (28), Habertürk (30), Haberler (32), Türkiye (44) İHA
(46).
Yani internette denge çoktan
kurulmuş. Bu, kanallarda da sağlanacaktır.
İnce'nin son
kariyeri?
Türkiye'de siyaset kariyerinin
temel belirleyicisi hiç şüphe yok ki Tayyip Erdoğan.
Bu yüzden başbakan, bakanlar,
vekiller, başkanlar, teşkilattakiler konuşmasında onun ismini
zikretmeden geçmiyor.
Siyasete göz kırpanlar, ikbal
arayanlar onunla çekilmiş fotoğraflarla boy
gösteriyor.
İşin ilginci bu hakikat, sadece
AK Parti değil, muhalefet için de geçerli.
Her kim ki Erdoğan karşısına
dikilip aday oluyor, işte o kahraman ilan edilip partisinde
basamakları hızlıca tırmanıyor.
Misal; Kılıçdaroğlu, Akşener,
Demirtaş, İhsanoğlu...
Demem şu ki, CHP’nin
cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Erdoğan'a karşı 24 Haziran
seçimlerinde iyi bir performans sergilerse, oyunda
bir 'level' daha atlayacak ve bu onu
genel başkanlık koltuğuna taşıyacaktır.
O ne öz güven
o
7 bin 329 kişi AK Parti'den
milletvekili aday adayı olmak için müracaatta bulundu.
Öyle tipler aday adayı oldu ki...
Hayretler içinde kaldık.
Birazcık ünlü olan, birazcık
ekran yüzü gören, birazcık sosyal medyada varlık
gösteren 'kalitem, kalibrem, birikimim var
mı' demeden kendine milletvekilliği salahiyetine
layık görüyor.
O ne öz güven o. Ya birader bu
işler bu kadar ucuz mu? Bu kadar kolay mı?
Bu ilgi, siyasetin çok
sevildiğinden değil; siyasete yüklenen değerden, siyasetçiye
verilen ve ömür boyu süren imkânlardan kaynaklanıyor.
Hatırlayan vardır. Fransa'da bir
süre önce milletvekilleri "Maaşlarımız yetmiyor.
Makarnaya talim ediyoruz. Yeni elbise
alamıyoruz" diyerek isyan etmişti.
Bizde benzer bir durum olsa kimse
siyasetin 's'sini anmaz.
Toplama
bilgisayar
Geçenlerde yabancı bir televizyon
muhabiri "Sizce Akşener sürpriz yapacak
mı?" diye sordu.
Dedim ki: "Akşener, 23 yıldır
siyasetin içinde. Yeni bir isim değil. Sağdaki her partide yer
aldı. AK Parti'ye kızanlar, MHP’ye küsenler, CHP’den umduğunu
bulamayanlar onun yanında bir araya geldi. Ve ortaya sekülere yakın
bir sağ parti çıktı. İYİ Parti ‘toplama bilgisayar’ gibi. Hard
diski birinden, monitörü birinden, klavyesi başka birinden. Açma
kapama düğmesi kimin elinde bilmiyorum. Küçük bir iktidar
mücadelesinde bozulacak bir yapısı var gibi görünüyor. Akşener'in
24 Haziran'da Ege’den hatırı sayılır oy toplayacağını tahmin etmek
zor değil. Ama destekçi profiline baktığımızda seçimde en büyük
zararı, bugün kendisine kol kanat geren, ‘ödünç milletvekili’ veren
CHP görecektir. Onun için ana muhalefet partisi oyları kaçırmamak
için ona karşı kendi içinden birini aday gösterdi. Akşener'in parti
kurarak MHP'ye büyük bir darbe vuracağı tahmin ediliyordu. Bence bu
seçimin en kârlısı MHP olacak."
Pasaport
beklemesi
İstanbul İl Nüfus Müdürlüğüne
pasaport için randevu talebinde bulunduğumu, bir ay sonrasına gün
verildiğini, vatandaşın niye bu kadar bekletildiğini
sormuştum.
Nüfus ve Vatandaşlık
İşleri Genel Müdürü Sinan Güner aradı. Emniyet’ten
sistemi devraldıklarında iki ay sonrasına randevu verildiğini, bunu
bir aya indirdiklerini, çalışmalarının sürdüğünü ve süreyi iki
haftaya kadar düşüreceklerini söyledi. "Pasaport
işlemleri bize devredilmeden önce sistem iki haftaya kadar randevu
açıyordu. Biz insanlar dilediği günleri seçsinler diye ileri
tarihleri de veriyoruz" dedi.
Manifestonun
şifreleri
AK Parti'nin merakla beklenen "24 Haziran Manifestosu"nda Osman Gazi'den Abdülhamid Han'a, M. Kemal'den Pir Sultan Abdal'a kadar geniş bir yelpazede tarihe ve tarihî şahsiyetlere atıf yapıldı.
Şahlanan Türkiye vurgusunda bulunuldu.
Erdoğan ilk defa "ahdim olsun" diyerek söz verdi.
Peki manifestonun şifreleri nelerdi?
Hangi kelimenin kaç defa zikredildiği ipucunu veriyor.
Millet: 66
Türkiye: 47
Millî: 29
Adalet: 17
Ekonomi: 14
Şahlanış: 14
Kalkınma: 7
AK Parti'nin merakla beklenen "24 Haziran Manifestosu"nda Osman Gazi'den Abdülhamid Han'a, M. Kemal'den Pir Sultan Abdal'a kadar geniş bir yelpazede tarihe ve tarihî şahsiyetlere atıf yapıldı.
Şahlanan Türkiye vurgusunda bulunuldu.
Erdoğan ilk defa "ahdim olsun" diyerek söz verdi.
Peki manifestonun şifreleri nelerdi?
Hangi kelimenin kaç defa zikredildiği ipucunu veriyor.
Millet: 66
Türkiye: 47
Millî: 29
Adalet: 17
Ekonomi: 14
Şahlanış: 14
Kalkınma: 7