Bu hafta "Üç Bin Yıllık Bekleyiş" diye bir film
gösterime girdi.
George Miller'ın yönettiği filmin hikâyesinin büyük kısmı
İstanbul'a geçiyor.
Alithea isimli bir kadın, Kapalıçarşı'dan bir şişe alır. İçinden
cin çıkar.
Ve Osmanlı haremine doğru serüven başlar...
Film, Osmanlıyı oryantalist bir bakış açısıyla ve rezilce
gösteriyor!
Esasında adamlar vazifesini yapıyor.
Da bizimkilere ne oluyor?
"Bizimkiler de nereden çıktı?" diyeceksiniz şimdi.
Filmin tarih ve konsept danışmanı ve bazı oyuncuları Türk!
Yapım, Sinema Genel Müdürlüğü'nün desteğiyle Beyoğlu Belediyesi'nin
ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Evrensel Bilim Kurgu ve
Fantastik Film Festivali'nin 'sürpriz açılış
filmi' yapıldı.
Pek muhterem yetkililer filmi izlemiş midir yoksa "Hikâye
İstanbul'da geçiyor. Reklamın iyisi kötüsü olmaz" diye mi
düşünmüştür bilmiyorum. Ama rezilliğe alet oldukları kesin.
Elin adamı 'dava'sına sadık. Kurgusu 'gay'liğe çıkmayan
filmin yüzüne bile bakmıyorlar. Bizimkiler ise bizimkileri kötü
gösteren filme sponsor oluyorlar. Va esefa!