Bundan beş yıl kadar önceydi.
Karadeniz’de bir ilimizden her gün en az bir-iki tecavüz, taciz,
zorla kız kaçırma haberi geliyordu. Oturdum saydım, iki aylık
durumu gösteren bir veri hazırladım. Tablo tam bir felâketti.
Bu vahamete dikkat çekmek için bir haber yazmayı planladım. Sonra o
şehirdeki okurlarımızı küstüreceğimi düşünerek vazgeçtim.
Ardından o ilin valisini, bakanını, milletvekilini etiketleyip bir
tweet attım.
"Yakında ilinizin adı tecavüzcüye çıkacak" mealinde şeyler
yazdım.
Ne oldu biliyor musunuz?
O ilin ileri gelenleri seferber oldu.
Basın İlan Kurumu öncülüğünde yerel gazeteler toplandı.
Bundan sonra tehdit, şantaj, taciz ve tecavüz haberlerini girmeme
kararı alındı.
Ortak bir açıklama yapıldı. Toplantıda, cinsel suçlara tepki olarak
ilkeli bir duruş sergilendiği ifade edildi.
Oysa perde arkasında benim tespitim ve iki üç saatlik bir uğraşım
vardı.
Peki bu şehrimizde tiksindirici vakalar bitti mi? Sanmıyorum!