Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

1940’larda oğul olmak... 2000’lerde oğul olmak...

-I- 2000’lerde oğul/baba olmayı anlayabilmek için iki kuşak öncesinde oğul olmanın gündelik hayat pratiğine dair bilgimizin olması gerekiyor. Geçmişi ya idealize ediyor ya da yerin dibine batırıyoruz....

21 Haziran 2019 | 328 okunma

-I-

2000’lerde oğul/baba olmayı anlayabilmek için iki kuşak öncesinde oğul olmanın gündelik hayat pratiğine dair bilgimizin olması gerekiyor.

Geçmişi ya idealize ediyor ya da yerin dibine batırıyoruz. Dünü, günün gözleri ile görmeye kalkışmak, çoğu zaman onu anlamamızı ve kavramamızı zorlaştırıyor.

Geçmişi, özellikle yakın geçmişi anlamak için 70 yaşını aşmış kuşağın hayat yordamını, hayat tecrübesini dikkate almamız şart.

Aşağıda okuyacağınız satırlar, çocukluğunu köyde geçirmiş, okumak için 13 yaşında köyünden ayrılmış, 78 yaşındaki M.K’ya ait. Hayat hikâyeleri, hayat tecrübeleri, değişimin izini sürebileceğimiz en sahih haritalardır, benim için.

1940’larda köyde erkek çocuk olmanın sorumluluğunu kavramadan değişimin izini sürmemiz mümkün olmaz diye düşünüyorum.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
21. yüzyılı kim temsil ediyor? Aptallar ve aptallıklar mı? 22 Kasım 2024 | 110 Okunma 19. yüzyıl epidemiye âşık, 21. yüzyıl laboratuvarda üretilmiş virüslerin eseri/esiri 15 Kasım 2024 | 98 Okunma Şiir Cumhuriyeti’nin o yalnız vatandaşları, merhaba... 08 Kasım 2024 | 202 Okunma Dizilerde Türk bayrağı... 01 Kasım 2024 | 308 Okunma Verilen hediye geri alınır mı? 25 Ekim 2024 | 141 Okunma