I-
Yaz tatili paranın katili” diyen bir Mazhar –Fuat- Özkan şarkısı vardı.
Uzun bayram tatilleri de “bayramın katili” oldu. Bu uzun bayram tatillerinde insanları mutsuz edecek “paylaşım”ların başında tatil beldelerinde çekilip “paylaşılmış fotoğraflar” geliyor. Farklı yerlere gidemeyenler hiç olmazsa farklı bir aurası/ambiyansı (ne demekse?) olan “cafe”ye gidip “ben ve filan” etiketli görüntüler paylaşıyor.
Hayatımıza giren sosyal medya paylaşımları ile her yerin “cafe” olması arasındaki etkileşime dikkat kesilmiş durumdayım.
Mahallemizin dört bir tarafına her gün yeni bir “cafe”nin açılışına tanık oldukça ,açılan her yeni “cafe”nin kendi talep kitlesini oluşturmak üzere yaptığı “aksiyon” ları gördükçe, hayata düzenli olarak “cafe”lerden bakmaya karar verdim. Böylece doksanların ruhunu Ramazanname ve Otobüsname ile yakalamaya çalışan kalemim, 2000’lerin ruhunu “cafe”ler üzerinden görmeye odaklanacaktı.
Bir vesile ile yolumun düştüğü “cafe”lerde orada gördüklerimi hemen orada yazmam gerektiğine karar verdim. Çünkü 2000’lerin ruhu “hemen şimdi ve burada” üzerinden mayalanıp kabardığına göre gözlemlerimi ben de “hemen şimdi ve burada” kaydetmeliyim.