Fatma Barbarosoğlu Yeni Şafak Gazetesi

“Aynı göğün altında üç nefes”

Yabancı ülkelerde çekilmiş belgeselleri hayranlıkla seyrederken niye bizde sıradan insanın hikayesi anlatılmıyor diye gamlanırdım.Kültürü en iyi görebileceğimiz “yer”, “sıradan...

30 Ocak 2019 | 335 okunma

Yabancı ülkelerde çekilmiş belgeselleri hayranlıkla seyrederken niye bizde sıradan insanın hikayesi anlatılmıyor diye gamlanırdım.

Kültürü en iyi görebileceğimiz “yer”, “sıradan insan”ın günlük yaşantısıdır.

İki gün önce karşıma böyle bir belgesel çıktı. Önce ismine vuruldum: “Aynı Göğün Altında Üç Nefes.” Heyecanla seyretmeye başladım. Çok çarpıcı ve derin bir yakalayışla sade bir dil ile anlatıyor hikayesini. Aslında haber olarak bildiğimiz hayatlarla empati yapmaya çağırıyor bizi.

Belgeselde üç kadın var; Gizem, Esma, Karima. Üçü de hamileliklerinin son haftalarında.

Gizem, İstanbul’da yaşıyor, her gün üç saati evi ile işi arasında geçiyor, ilk bebeğine hamile. Eşi ile birlikte heyecanla bebeklerini kucaklarına alacakları günü bekliyorlar. Bebeğin odası, odasında beşiği ve dolabı, dolabında çeşit çeşit kıyafetleri, çorapları, ayakkabıları, başlıkları hazır.

Hastane odasına doğum tebriki için gelecek misafirlere ikram edilmek için, üzerinde “Kaan Ata Hoş Geldi” etiketleri ile şekerler, hediye paketleri hazırlanıyor. Gizem hastane için çekçekli bir bavul hazırlıyor; doğuma eşi, eşinin ailesi, kendi ailesi olmak üzere konvoy halinde üç otomobil ile gidiyorlar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
21. yüzyılı kim temsil ediyor? Aptallar ve aptallıklar mı? 22 Kasım 2024 | 110 Okunma 19. yüzyıl epidemiye âşık, 21. yüzyıl laboratuvarda üretilmiş virüslerin eseri/esiri 15 Kasım 2024 | 98 Okunma Şiir Cumhuriyeti’nin o yalnız vatandaşları, merhaba... 08 Kasım 2024 | 202 Okunma Dizilerde Türk bayrağı... 01 Kasım 2024 | 308 Okunma Verilen hediye geri alınır mı? 25 Ekim 2024 | 141 Okunma