Bu hafta babalardan bahsedelim istiyorum.
Baba çocuk ilişkisi her devirde zordu, lakin baba-oğul ilişkisi baba-kız ilişkisinden daha zordur.
Her baba kendi oğlunda hem babasını hem kendini bulmak istemesinden belki de bu zorluk.
Oğulları ile ağır imtihanı olan babaların hikayesi deyince ilk aklıma Hz. Nuh gelir ikinci de Mehmet Akif Ersoy.
Beşir Ayvazoğlu “Saatler, Ruhlar ve Kediler” adlı eserinde Mehmet Akif Ersoy'un oğulları ile imtihanını anlatıyor.
Biraz sonra nakledeceğim bilgiler Ayvazoğlu'nun yukarıda adı geçen kitabından olacak.
Mehmet Akif Ersoy, Mahir İz'e Kahire'den gönderdiği 17 Aralık 1929 mektubunda geçen kış çocukları ile birlikte aldırdığı resimden ve resmin altına yazdığı şiirden bahsederek şiirin ilk dört mısrasını yazar:
Ne odunmuş babanız: Olmadı bir baltaya sap!
Ona siz benzemeyin, sonra ateştir yolunuz.
Meşe halinde yaşanmaz, o zamanlar geçti;
Gelen incelmiş adam devri, hemen yontulunuz
Mehmet Akif'in ilk üçü kız (Cemile, Feride, Suad) olmak üzere altı çocuğu olmuş dördüncü çocuk İbrahim Naim bir buçuk yaşındayken ölmüştür. Mehmet Akif'in oğuldan yana imtihanı büyük oğlu Emin'dendir.