Bir yanımız bayramı bayram etmenin telaşında, bir yanımız
Medine'nin bağrına varan katliam haberi ile yaralı.
Peygamberimiz Efendimiz, müminin yol haritasını “doğru olan orta,
ifrattan ve tefritten sakınma” ilkesiyle çizmişti.
En zorlandığımız bahis budur modern dünyada: Doğru olan orta.
Lakin şunu da hatırlayalım lütfen, ifrat ve tefrit sadece modern
zamanlara özgü bir davranış değil. Yeni olan, modern zamanların
aşırı olan her şeyi bağrına basan vasatı, coşkuyla inşa etmesi.
İfratın en ziyada mayalandığı ortam “sosyal medya” ortamı.
“Sosyal medya” ölçüsüzlüğün, kabalığın kuşatması altında.
Toprağı bol olasıca E.Hobsbawm'un “Aşırılıklar Çağı” olarak
nitelediği dönemin 3. aşaması İslam dünyasında vuku buluyor.
1. ve 2. Dünya savaşı devletler arasında yaşanmıştı.
“Aşırılıklar Çağı”nın 3. aşaması sosyal medya üzerinden başlatıldı,
sosyal medya ortamından geliştiriliyor.
Küresel sermaye, “radikal duyarlılığa” sosyal medya üzerinden insan
devşiriyor.
Küresel dünyanın uluslararası haber kanallarına dikkat kesilelim
lütfen.
Mesela BBC'nin son haberi...
Haşa Allah adına katliam yapanlar, kendilerini Allah'ın en sevgili
kulları olarak görürken; onların bu görüşü kitlelere sirayet etsin
diye, BBC bayram arifesi 13 yaşındaki Suriyeli bir çocukla sözüm
ona söyleşi yaptı. Çocuk DAEŞ hayranıymış. Annesi 13 yaşındaki
oğlundan daha militanmış. Diğer oğulları sivil toplum örgütlerinde
çalıştığı için onlardan hoşlanmıyormuş ama cihatçı olan küçük oğlu
ile gurur duyuyormuş.