Severek okuduğumuz her kitap hayat yolunda bir armağandır. Ama bazı kitaplar iki kere armağandır. Çünkü onları okurken sadece satırları, satır aralarını idrak etmekle kalmaz aynı zamanda geçmişi, o geçmişin içinde hiç solmayan duyguları da hatırlarız. Benim için hatıralar albümlerde değil genellikle bir metni okurken o anın sunduğu sahnede saklanır. O sahne ne vesile ile saklanmıştır, hangi güç ile zaman içinde solmaya direnmiştir?
2022 yılında benim için böyle iki kitap armağan oldu. İkisi de Mustafa Kutlu’dan. Kitaplarla bir müddet geçmiş ile günü birbirine ekledim, bir müddet onlarla yaşadım ve sonra kitaplar ortadan kayboldu. Sırra kadem bastı denir ya. Öyle işte. Mevlid Kandili akşamı Mustafa Kutlu ile tebrikleştikten hemen sonra kitapları, defaatle bakıp da görmediğim o rafta, diğer kitapların üstünde yatay olarak konumlanmış bir şekilde bana bakarken buldum.
2022 yılından armağan, bu iki kitaptan biraz bahsetmeliyim o halde...
İlk kitap Mustafa Kutlu’nun 75 yaşına armağan Üç Konuşma İki Albüm. Kitabı elime aldığımda yıllar önce yapmış olduğum ama unuttuğum o söyleşiyi buldum. Yanlış anlaşılmasın, söyleşinin muhtevası bütün sıcaklığı ile aklımda. Ancak...