Çarşamba günü, ÖSYM üniversiteye yerleştirme sonuçlarını
açıkladı. Bu yıl üniversiteye başlayacak öğrencilere, üniversite
değiştirmek zorunda kalan öğrencilere, hakkınızda hayırlısı olsun
diye dua ederek başlayayım evvela.
Çarşamba günü açıklanan neticeler tuhaf bir şekilde bana sınavın
yapıldığı günü hatırlattı. Bir resim gibi geldi gözümün önüne o gün
yaşadıklarım. Vardır bunda bir hayır diyerek sizlere anlatmak
istedim. Buyurun:
Aylardan ramazan, günlerden Cumartesi. Üniversiteye girişin Fen
sınavı için ter döken gençlerin anne babaları olarak okulun
önündeki kafeteryada oturuyoruz. Niyetliyim. Başı açık kişilerin
sigara içmesi, börek yiyip kahve içmesi bir kaç yıldır ilgi
alanımda değil. Hayretimin bütün frekansı başı örtülülerin ulu orta
yemek yemesinde sabitlenmiş durumda.
Yine öyle oldu. Kırk yaşlarındaki başörtülü kadının havaya üflediği
sigara dumanlarını görmemek için konumumu değiştirmeye uğraşıyorum.
Ya güneşin gözünde oturup başörtülü sigara içen kadını görmeyeceğim
ya da gölgeye oturup onun sigara dumanı ile duygularımı
bağdaştırmaya uğraşacağım.
İlk yarım saat kafeteryanın masalarına oturmamakta direndim. Yiyen
-içenlere ait o masalar. Ticari kurumun ekmeğine engel olmamalıyım.
Güneşin gözünde beklerken gelmekte olan migren atağının keskinliği
ile aklıma paket yaptırıp eve götürmek geldi (orada oturmaya hak
etmem gerekiyor çünkü) ve masalardan birine doğru meylettim. Bir
masada tek başına oturan ve kitap okuyan siyah saçlı, yeşil gözlü
aşağı yukarı benim yaşlarımda olan bir hanımdan masasına oturmak
için izin istedim.