20 Haziran'dan itibaren çocuklar yaz Kur'an kurslarında eğitime
başladı. Eğitimin başarılı geçmesi o eğitimi verecek olan hoca
efendilerin ve hoca hanımların gayretine bağlı. Çok idealist
hocalarımız olduğu gibi adeta çocukları dinden soğutmak için çaba
gösteren elamanların sayısı da hiç az değil.(Herkese hoca payesinin
verilmemesi gerektiğini düşünmeye devam edeceğim.)
Kur'an kursu hocalarını gayretlendirecek olan en önemi unsur ise
bizim aileler olarak bu eğitimi ciddiye almamız olacaktır.
İster yatılı yaz kursları olsun, isterse camilerde devam edilen yaz
kursları olsun çocuklarımızın eğitimi ile yakından ilgilenmemiz
gerekiyor. Ne öğrendikleri, nasıl öğrendikleri, kimlerle arkadaşlık
ettiklerini tabii bir sohbetin içinde takip etmemiz lazım.
Çocuklarımızın öğrendiklerini şevk ve heyecanla karşılamamız,
yanlış anlayabilecekleri hususları anında tespit etmemiz
gerekiyor.
Mektuplarınızı yayınlamaya devam ediyorum.
Dikkatinize sunacağım mektup babası din görevlisi olan ve yaz
tatillerini Kur'an kursunda geçirmiş bir doktor hanıma ait.
Buyurun:
“Cami ve çevresi bizim için yaşam alanı idi…”
“Çocuklar Camide Oyuncakları Ellerinde” başlıklı yazınızı okudum.
Birkaç yıldır çocukların cami ortamına alışmalarına yönelik
yürütülen çalışmaları ve kampanyaları hem mutluluk içinde hem de
biraz içim acıyarak takip etmeye çalışıyorum. Yazınız için teşekkür
ediyorum. Çünkü bu konunun tartışmaya açılmasına bile tahammül
edemeyen bazı arkadaşlarımız var.