Cinsel istismar” konusunda hazırlanan yasa tasarısının geri
çekilmesi, Türkiye için sevindirici bir gelişme. Bunun kıymetini
bilelim.
Kasım 2016, aynı zamanda toplumun her kesiminden kadınların
gündelik hayatın sorunlarını geleceğe yansıtma yapacak şekilde
ortak bir duyarlılıkla yorumlamaları açısından çok önemli.
Pazartesi günü yayınladığım yazıda, çocuk gelin meselesini
layıkıyla konuşabilecek miyiz diye sormuş, bu konuda toplumsal
mutabakatın olmasının sevindirici bir gelişme olduğunu
söylemiştim.
Toplumsal mutabakat yok, tasarıyı savunan pek çok insan var diye
itirazlar geldi. Toplumsal mutabakat dediğimiz şey, her kesimden
çoğunluğun ortak bir paydada buluşabilmesidir, herkesin aynı fikri
savunması değil.
Muhafazakar kesimde tasarıya destek verenlerin çoğunluğu erkekler.
Hem AK Parti içinde hem de sosyal medyada kadınlar, kız
çocuklarının evlenme yaşını dert edinirken, bazı muhafazakar
erkekler kes yapıştır bir anlayışla Hz. Ayşe validemizin yaşını
ortaya getirme tavrını sürdürdüler.
Muhafazakar erkek bakışı, gündelik hayatın sıkıntılarını dert
etmeden yaşama becerisi geliştirmede bir hayli mahir. Hayat
modernleştikçe evlilik yaşı gecikiyor mu dediniz, hemen suçlamaları
hazır, kariyerist kadınlar yüzünden.
Sosyal hayatın değişimini göremeyenlerin anlayabileceği cümleleri
kurmak inanın hiç kolay değil.
Şu hususun altını kalınca çizelim lütfen: KADEM'in öncülüğü
olmasaydı, toplumsal mutabakat net bir şekilde ortaya çıkmayacaktı
büyük ihtimal. Yasa tasarısına itiraz eden KADEM değil de başka bir
sivil toplum örgütü olsaydı, bir yiğit eleştiride bulundu vay geldi
başına denirdi.