- I -
Üst düzey yönetici. Anlattıklarına şaşırmamı bekliyor. “Eleman almak için basit bir sınav yaptık. İstanbul’da beş tarihi cami ismi sayın dedik. Sayan olmadı. Kelime-i Şahadet getirin ve anlamını söyleyin dedik. Söyleyebilen olmadı.”
“Şaşırmadım” dedim. Bu defa şaşırmamama şaşırdı. “Bütün bunlara şaşırmıyorsunuz öyle mi!”
Bütün bunlara şaşırmıyorum. Hayretimi imha eden olayları tarihten nakledeceğim. Şevket Süreyya Aydemir’in Suyu Arayan Adam’ından. Şevket Süreyya “Peygamber Ocağı”nda erlere sormuştu: Peygamberimiz’in adı nedir diye. Bilen çıkmamıştı. Kimi Ali demişti kimi Ömer.
Şevket Süreyya’nın bu satırlarını ilk okuduğumda Şevket Süreya’nın yazdıklarına inanmamak/maksatlı bulmak üzerinden bir “duruş” belirledim. Nasıl olurdu da dini bütün Anadolu halkı için böyle bir “iftira”da bulunabilirdi.
Zamanla bunun nasıl “böyle” olduğunu anlamaya başladım.