I-
Pazartesi öğleden sonra. Bir sohbetin, bir muhasebenin içindeydik. Keşkelerin, amaların, vardır bunda da bir hayırların, sizi çok özleyeceğiz, sizden çok şey öğrendik cümlelerinin atmosferinde...
Sallantı başladığında herkes sahurda keşke daha çok su içseydim diye düşündü. Hay Allah Akşama daha çok var. Bu baş dönmesi nasıl geçecek.
Sonra içimizden biri bağırdı deprem oluyor. Bu deprem.
Modern insan tavrı ile cep telefonlarına sarılındı. Depremin şiddeti öğrenilmeden rahat edilmedi. Ah rakamlar, rakamlar.
6.2 dendi. Allah muhafaza 6.2 değil de 7.5 olabilirdi. Dağlar üzerimize yürüyüp, gök üzerimize devrilebilirdi.