Olmakta olanı idrak edemediğimiz günlerdeyiz. Olmakta olanı idrak edemeyince hayat müzmin bir şikayetlenme bahsinde demirli kalıyor.
Olmakta olanı görmek için geçen haftanın en çok konuşulan haberine, Facebook’un kullanıcılarının kişisel verilerini servis etmesine odaklanalım.
Rahmetli ninem pırpır yap para kap derdi. Pırpırı yapan Silikon Vadisi belli ki sadece kaptığı paralarla yetinmeyecek, daha çok parayı kapmak için elinde bulundurduğu her türlü veriyi kendi kasası için elverişli hale getirecek.
Kıssadan hisse, neymiş sadece “reklam pastası” için hamur karılmıyormuş.
Sosyal medya hesaplarının taşıdığı/taşıyacağı riskler sadece akademisyenler arasında tartışıldığında pek ses getirmiyor. Ama sosyal medya “HESAPLARI”nın ekonomik veri haline gelip, her türlü demokratik tercihi küresel güçler lehine etkilediği/etkileyebileceği anlaşıldığında bütün dünya dikkat kesiliyor, bakınız Facebook hisselerinin jet hızıyla dibe vurması.
Facebook verilerinin, dünyadaki her türlü kampanyayı etkileyecek bir aktarım olarak kullanıldığının ortaya çıkmasıyla beraber Henri Lefebvre’nin Gündelik Hayatın Eleştirisi adlı kitabında dile getirdiği şu cümleyi hatırladım: “Bilgi teknolojisini gotik romana ya da romansa dönüştürmeyelim.”