Değişende değişmeyeni bulmak, sürekliğin akışına ya da kesintisine dair veri elde etmek için çoğu zaman elimizde sadece dinî ve edebî metinler ile sanat eserleri kalır.
Yeryüzündeki hayatın, mağara duvarlarındaki resimlerden modern resme, destanlardan romanlara, musikiden sinemaya izini sürmek, her yeni bilgiyi bir önceki bilgi ile eşleştirmek, hikayesini anlatan ve dolayısıyla devirden devire aktarabilen tek canlı olan insan için daima heyecan vericidir.