Yayınladığım yazıların, okuduğum kitapların, seyrettiğim filmlerin başkaları tarafından nasıl idrak edildiğini her zaman merak ederim. Fakat geçen hafta yayınlamış olduğum “Bahar’ın biyografisi”nin nasıl okunacağını az çok tahmin ediyordum. Tahminim doğru çıktı.
Görüşlerine çok değer verdiğim bir arkadaşım, yazının anlaşılmayacağını söyledi: “Önemli bir tasvir. Yalnız insanlar yüzleşmek istemedikleri sorunlarla yazı üzerinden karşılaşmaktan pek de hoşnut kalmayacaklardır.”
Arkadaşım kendi kuşağı için doğru bir çıkarımda bulundu. Ancak gençler için durum tamamen farklı. Gençler kendi yaşadıkları ya da arkadaşlarının hikayesi üzerinden tanık oldukları sorunların yazıya dökülmesinden memnuniyet duydu ki benim öngörüm de bu yöndeydi.
Ebeveynler “Kol kırılır yen içinde kalır”, “Ortaya getirme alıcısı çıkar”...