Arkadaşları aracılığı ile tanıştırıldılar.
Genç kız güzel, endamlı, akıllı, delikanlı zeki ve yakışıklı idi. Konuştular. Konu konuyu açtı, sohbeti ilerletmekte güçlük çekmediler. Sanki kırk yıldır tanışıyormuş gibi. Sanki en son dün buluşmuşlar gibi.
Teknolojinin insana yaptığı fenalıklardan da konuştular, felsefenin bahçesine dalıp, mevsimlerin insanlara yaptığı fenalıklardan da, şiirin bahçesinden meyve aşırıp.
Genç kızın “Günümüzün erkekleri çok sorumsuz”, delikanlının “Bugünün genç kızları çok boş kafa” diye başlayan ön yargıları yoktu.
İkisi de kendilerinden yola çıkarak topluma, toplumdan yola çıkarak kendilerine bakan nadir gençlerdendi.