Tarihte bazı şahsiyetler vardır ki, yaşadıkları dönemin en çarpıcı örneklerini ahir gelenler için adeta biriktirip, bütünleyerek tarihin el kitabı hükmünde miras olarak bırakırlar. Fatma Aliye Hanım da bu şahsiyetlerden biri. Şu an tartıştığımız ne varsa, giyim-kuşam, tarih algısı, oryantalist söylem, kadınların toplumsal rolleri, eşler arası uyum veya uyumsuzluk Fatma Aliye'nin makale ya da romanlarında karşımıza çıkıyor. Fatma Aliye Hanım, dönemin erkek yazarlarında eşine rastlamadığımız bir doğallık ile kadınların, genç kızların sıkıntıları ve beklentileri hakkında bizi bilgi sahibi yapıyor.
Fatma Aliye Hanım'ın başlattığı izleği daha sonra kadın yazarlar ve yazar kadınlar başarı ile devam ettiriyor. Bu bakımdan Fatma Aliye ve Halide Edip'in romanları sosyal bilim öğrencilerine yardımcı ders kitabı olarak okutulması gereken kitaplardır. Keza Şukufe Nihal'in “Yalnız Dönüyorum” romanının, erkek kimliğinin dağılan yapısını günümüzle karşılaştırmak açısından çok çarpıcı bir örnek olduğunu düşünüyorum.
Geçmişin ve günümüzün sosyal dokusunu öğrenmek için dönemin
romanlarını muhakkak okumak gerekiyor. Fakat biz dönemin
romanlarını okumak yerine bugünden geriye yazılmış olan dönem
romanlarını okumayı tercih ediyoruz. Bu satırların yazarı da
bugünden geriye giderek “Uzak Ülke” romanını yazdığı için,
çelişkinin coğrafyasında geziniyor izlenimi ortaya çıkabilir.
“Uzak Ülke”yi yazarken bugünden geriye bakan bir anlatıcıyı tercih
ettim. Niyetim zaferlerle yüklü, okuyucuyu mutlu eden bir roman
yazmak değ