Ben kaçıracağımı peşinen bildiğim için nefesimi beyhude tüketme girişiminde bulunmadım. Havanın ayaza çalan halinden korunmak için çantamdaki şalı çıkardım. Metal bankın üzerine oturdum. Eskiden yani çocukluğumun istasyonlarında banklar ahşap olurdu. Oturur oturmaz böyle ürkütmezdi insanı.
Delikanlı, üşüyorum diyen kızıl saçlı genç kıza montunu vermeyi teklif etti. Genç kız bir tv dizisi ve o dizideki kahramanın adını söyledi. Bilmediğim için aklımda yer etmedi. (Üzerine yazacağımı düşünseydim bir şekilde aklımda tutmaya çalışırdım. O sıra yazmak gibi bir niyetim yoktu. Şimdi başka bir anın hatırlanmasıyla gelip kalemime yerleştiler.)