-I-
İki genç kız ziyaretime geldi. Bir söyleşi sonrası tanışmış, sırada bekleyenlerin sabrını taşırmamak için, uzun cevap gerektiren soruların sahibini daha sonra görüşelim diye zamansız bir sohbete davet etmiştim. Davete icabet edene, arkadaşı da eşlik etmiş.
Su damlası gibi iki genç kız.
Örnek almaktan, örnek olmaktan girdiler söze. Bu kelimeyi terk edin dedim. Örnek almak dediğimizde işin içine taklit, örnek olmak dediğimizde kibir girer.
Böyle bir itiraz beklemiyorlardı. Beni örnek aldıklarını söylediklerinde onlara teşekkür edeceğimi belki de elimizden geldiğince diye bir cümleye başlayacağımı zannediyorlardı.
Benim çocukluğumda kanaviçeler, danteller, kazaklar alınırdı örnek olarak, sonra baka baka aynı desen çıkarılırdı. Bu desen çıkarma işine de örnek alma denirdi.