“İnanmayanlar inananların imanını kıskanır.” Bu önerme merhum Cemil Meriç'e ait. Cümlenin yoğun anlamını ilk defa Hümeyra Ökten ile idrak ettim. Cumhuriyet'in Dindar Kadınları adlı kitabım için üniversite mezunu tesettürlü ilk kuşağın çocukluk yıllarından başlayarak hayat hikayelerini kaleme alıyordum. Bu hikayelerden biri de ilk tesettürlü doktor olan Hümeyra Ökten'e ait. Hümeyra Ökten tıp fakültesinin başarılı öğrencilerinden. Hocaları onun akademik kariyer yapmasını beklerken; o, başını örtmeyi düşündüğü için akademinin dışında kalmayı tercih eder. Dispanser doktoru olarak göreve başlar. Bayram ziyareti için hocası Prof.Dr.Müfide Küley'in evine gider. Prof.Dr.Ekrem Şerif Egeli de oradadır. Hümeyra Hanım'ı başörtülü olarak görünce başını açması konusunda ısrar eder. Hocasının ısrarına karşılık “Müsaadenizle hocam başımı açmayacağım” diye cevap verir Hümeyra Ökten. Ev sahibi Müfide Küley öğrencisinin zarif direnişine hayran olur: “Ah inanmak ne güzel bir şey!”