Size bu gün bir mektuptan bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu bir
mektubun satırlarına sinmiş olan yaşanamayan bir Ramazan
hüznünden...
Mektup, yazar/akademisyen Sabahattin Eyuboğlu(1908-1973) tarafından
kardeşi ressam Bedri Rahmi Eyuboğlu (1911-1975)'na yazılmış.
Yazılış tarihi Ekim/Kasım 1935. Bedri Rahmi o sıra Çerkeş'te.
Kardeşinin Çerkeş'ten bir an önce dönmesini isteyen Sabahattin
Eyuboğlu'nun satırlarında yaşanamayan/iman eksikliğinden dolayı
yaşanamayan Ramazan hüznünü görüyoruz:
“Bu Çerkeş meselesinin çok fazla sürmesine de razı değilim. Şimdiye
kadar her şey yolunda gitti, ama bazı aksiliklerden korkuyorum. Ne
olur ne olmaz... İki ay biter bitmez dön gel...(...)Bana orası koyu
bir Anadolu kasabası gibi geliyor.(...) Ramazan'ı orada herhalde
buradan daha kuvvetle duyacaksın. Biz bugün uzaktan sesini işittik:
Küflü bir davul gibi geldi geçti. Top bile atılmadı bu sene. Annem,
Mualla ve ben sobanın başında birkaç tekbir çekerek Ramazan'ı
karşıladık. Ne olur birazcık inansaydık da biz de oruç
tutsaydık...