Bahardır. O halde taze bahar dallarından gönlümüze düşen neşe vardır.
Bayramlıklarını giymiş dalları görmemek, görüp de onların zikrine katılmamak olmaz.
Bitirmeme birkaç sayfa kalmış olan Refik Halit Karay’ın Sürgün romanını çantama atıp Çengelköy’e doğru yola çıktım. Sanki romandaki Sürgün’ü bahar dallarının sürgünü ile değiş tokuş edecekmişim gibi.
Yürümek büyük nimet.
Hissetmeden alınan o nefes.
Havayı, nane aromalı bir şerbet gibi ciğerlere çekmek. Geçen yıl Covid baharında, göz ne bir dal mimoza gördü ne bir dal erguvan.